Türkiye yenilenebilir enerji yatırımları konusunda atılımlarına devam ederken, halen ülke potansiyelinin altında bir oran kullanılıyor. Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) verilerine göre, ülkemiz kara ve denizde toplamda 150 bin megavatlık bir rüzgar enerjisi potansiyeline sahip durumda. Özellikle son 10 yılda işletime açılan mayıs ayı sonunda 11 bin 456 megavata ulaşan rüzgar enerjisi kurulu gücü karasal rüzgar potansiyelinin yüzde 10’unu kullanılabiliyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı söz konusu kurulu gücü geliştirmek için yeni proje ve yatırımlarını sürdürürken 17 ildeki 29 araziyi rüzgar enerjisine dayalı Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) ilan etti. Bakanlığın konuya ilişkin kararı, Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı. Buna göre, Adıyaman, Malatya, Çankırı, Çorum, Elazığ, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Karaman, Kütahya, Uşak, Eskişehir, Tokat, Samsun, Sivas, Trabzon ve Yozgat’ta rüzgar enerjisine dayalı 29 YEKA belirlendi. Kararda, söz konusu alanların köşe koordinatları ve krokileri bilgileriyle alan büyüklükleri paylaşıldı.
Yeni yatırım alanlarının ülkemizin rüzgardaki kurulu gücünü geliştirmesi bekleniyor. Rüzgar enerjisi potansiyeli açısından ilk üç sıradaki ilk sırasıyla Balıkesir (13.837 megavat), Çanakkale (13.013 megavat) ve İzmir (11.854) olarak sıralanıyor. Halen devredeki tesis açısından İzmir 1.757 tesisle ilk sırada yer alırken onu 1.359 devredeki birimle Balıkesir ve 891 adetle Çanakkale izledi.
Gelişen yeni rüzgar türbinleri ile büyüyen kanatlar, yükselen kuleler ve gücü artan jeneratör teknolojileriyle Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyelinin de artacağı öngörülüyor. Türkiye’de mevcut durumda rüzgar yatırımlarının temas ettiği imalat ve onarım, rüzgar mühendisliği, danışmanlık, proje geliştirme gibi doğrudan ilgili alanlarında yaklaşık 25 bin kişi çalışıyor. Rüzgar enerjisi ekipmanı üretiminde Avrupa’da 5. sırada bulunan Türkiye’den 100’den fazla firmanın katkısıyla 6 kıtada 45 ülkeye rüzgar türbini ve aksamı ihraç ediliyor. Bu sanayi kolunun cirosunun 1 milyar doları aştığı ve son yıllarda şirketlerin ekipman üretiminin yaklaşık yüzde 80’ini ihraç ettiği ifade ediliyor.